Johnny Marlowe'un oğlunu sünnet ettiği için on dört yıl hapis yatmasının hikayesi.

İki gardiyan hücreme girerken üçüncüsü kapının yanında bekliyordu. İlk gardiyan beni geriye doğru iterken ikinci gardiyan oldukça uzun ve zayıf bir sehpayı sürükleyerek hücreye girdi. Aklım hızla çalışıyordu. Bu ne olabilirdi? Dehşete kapılmış ve kafam karışmıştı. Gardiyanların beni yumruklarıyla, botlarıyla ve sopalarıyla dövdükleri sayısız zamanı hatırladım. İlk gardiyan beni ranzama doğru itti. Sehpa önüme doğru itildi. Kaçabileceğim hiçbir yer ve kaçabileceğim hiçbir yol yoktu! Kalbim şiddetle çarpıyordu! İlk gardiyan beni başımın arkasından yakaladı ve öne doğru çekerek sehpanın üzerine itti. Korkuya kapıldım! Bana tecavüz mü edeceklerdi? Üçüncü gardiyan ikinci gardiyana birkaç zincir attı. İki gardiyan bileklerime bir çift kelepçe taktı, sonra kelepçeleri ayak bileklerime bağladılar ve kelepçelerin etrafına doladılar, böylece elim ve ayağım sehpanın üzerine eğilmiş bir şekilde bağlandım. Tanrı'ya merhamet için dua etmeye başladım. Tecavüze uğrayacağımı biliyordum. Yanılmışım….